Erdal Eren kimdir, kaç yaşındadır, nerelidir, mesleği nedir gibi soruların cevabını bu biyografi sayfasında bulabileceksiniz. İşte Erdal Eren hakkında bilmeniz gereken tüm detaylar;
Doğum Tarihi: 25 Eylül 1961 | Doğum Yeri: Giresun |
Eğitim: Ankara Yapı Meslek Lisesi | Burç: Terazi |
Meslek: (Lise Öğrencisi) | WikiPedi |
Erdal Eren Kimdir, Nereli ve Ne Zaman Doğdu?
12 Eylül Darbesi öncesinde 17 yaşında idam edilen Erdal Eren, 25 Eylül 1961 tarihinde Giresun’un Karahisar ilçesinde doğmuştur.
Erdal Eren Eğitim Hayatı
Erdal Eren, Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi, aynı zamanda Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesiydi.
Erdal Eren Dava Başlangıcı
Erdal Eren’le aynı derneğe üye olan ve o dönemde Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi olan Sinan Suner, MHP’li bakan Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir tarafından 30 Eylül 1980 tarihinde vurularak öldürülmüştür.
Suner’in öldürülmesi üzerine protesto etmek için 2 Şubat 1980 tarihinde düzenlenen gösteride Erdal Eren ve 23 kişi gözaltına alınmıştır. Gösteri sırasında Ankara Ayrancı bölgesinde çıkan çatışmada er Zekeriya Önge’yi öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Eren, suçu sabit bulunduğu gerekçesiyle tutuklanmıştır.
Erdal Eren’in ailesi nüfustaki doğum tarihi 25 Eylül 1961 olan Eren’i nüfusa büyük kayıt ettirdiklerini, fiziki yaşının 18 yaşından küçük olduğu, gerçek yaşının tespit edilmesi için kemik yaşına bakılması gerektiğini ifade etmişlerdir. Ancak, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, doğum tarihinde bir ihtilaf olmadığını gerekçe göstererek ailenin talebini kabul etmemiş, cezayı onaylamıştır.
Erdal Eren İdam Öncesi
Erdal Eren, idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyarete gelen gazeteci Savaş Ay ile Emin Çölaşan’a şu ifadeleri kullanmıştır; “avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18’den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” söylemiştir.
Erdal Eren’in ağabeyi Erkan Eren, kardeşinin Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı zamanlarda ağır işkence izlerine şahit olduğunu belirtmiştir. Ayrıca kardeşinin idam edildiği tarihte 18 yaşından küçük olduğunu da ifade eden Erkan Eren, kardeşinin infazını radyodan öğrendiklerini söylemiştir.
Erdal Eren Ne Zaman ve Kaç Yaşında İdam Edildi?
17 Mart 1980 tarihinde mahkeme heyetine sunulan dava dosyasının 86. Dizisinde yer alan Erdal Eren’in el yazısında; “Askerlerin hepsi hedef sınırlarım içerisinde olmasına rağmen, ne öleni e de başkasını öldürme kastım olmadığından ateş etmedim” diyerek savunmasını yapmıştır.
Erdal Eren, 13 Aralık 1980 tarihinde Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevinde 17 yaşında idam edilmiştir. İnfaz edilmeden önce ki son sözleri, “kahrolsun faşist diktatörlük, yaşasın TDKP” olmuştur.
Erdal Eren Dava Sürecinde 1980 Darbesi
Erdal Eren’in dava sürecinde 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbeyle Türkiye Büyük Millet Meclisi ortadan kaldırılmıştır. 1972 yıllarında infaz edilmeyenlerin cezaları darbe sonrasında Milli Güvenlik Konseyi’nin onaylamasıyla, yeniden yargılanarak idam cezası verilmeye başlanmıştır.
İdamdaki ilk isim, 1977 yılında bir kahvehanenin ateşli silahla tahrip edilmesi olayına karıştığı gerekçesiyle tutuklanarak 2 Ekim 1979’da hakkında idam kararı verilen Kurtuluş Hareketi mensubu 22 yaşındaki “Necdet Adalı”dır.
İdam kararının verildiği ikinci isim, 1978 yılında Ankara’da meydana gelen Ülkücüler tarafından gerçekleştirilen, Balgat Katliamı olarak bilinen kahvehane baskınında suçlu bulunduğu gerekçesiyle yargılanan “Mustafa Pehlivanoğlu’’ dur. Her ikisi de 12 Eylül Darbesi’nden sonra 8 Ekim 1980 tarihinde Ulucanlar Cezaevi’nde idam edilmiştir.
14 Eylül 1980 tarihindeki çatışmada bir yüzbaşıyı öldürmek suçundan mahkum edilen, Türkiye Halk Partisi üyesi “Serdar Soyergin” 25 Ekim 1980 tarihinde 22 yaşında Adana Cezaevi’nde idam edilmiştir.
“Erdal Eren”, 1980 darbesinden sonra 13 Aralık günü henüz 17 yaşında idam edilen dördüncü isimdir.
Erdal Eren’in Son Mektubu
(10.04.1980 – Perşembe)
Sevgili Anneciğim!..
Uzun zamandır mektup yazamadım. Kusura bakma.
Ancak Salı günkü Demokrat Gazetesi’nde yayınlanan bir devrimcinin mektubu cezaevindeki tüm devrimcilerin yaşamlarını, duygularını yansıttığından bu mektubu size gönderiyorum.
Mektup şöyle:
Ana!..
Neden mi burdayım? Neden mi evimde değilim? Neden istediğim zaman yatıp kalkamıyorum? Niye istediğim kitabı, evdeki kanepeye oturup okuyamıyorum, düşünemiyorum, yazamıyorum? Ne mi arıyorum dört duvar arasında?
“O sözler ki kalbimizin üstünde dolu bir tabanca gibi ölüp ölesiye taşırız. O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan, uğruna asılırız.”
Baharın, karın altından fışkırdığı bugünlerde içeride olmak, çiçek kokusunu alamamak, geniş yeşilliklerin güzelliğini görememek insanda anlatılması zor bir duyguyu yaratıyor. Ama bu duygu öyle karamsarlığın, yılgınlığın, bitkinliğin ve vazgeçmişliğin bir belirtisi olmuyor.
Aksine, bu duygu beni daha biliyor, daha hırçınlaştırıyor, bir yerlerden uzaklaştırıyor, bir yerlere yakınlaştırıyor. “Ne yapmalı?” “Nasıl savaşmalı?” sorusuna cevaplar arıyorum günlerce.
Sizi de düşünüyorum. İçeriye düşmeden önce anlatmak istediklerimi ama anlatamadıklarımı herhalde şimdi daha iyi anlayacaksınız. Bizi anlamayan analara, babalara, bacılara, eşe, dosta, herkese ama herkese anlatın daha vakit varken.
Henüz geç kalmamışken. Vaktim az da olsa var ve eğer biz değerlendirmesini bilirsek yeter de artar bile. Bu işi hep beraber yürütürsek ancak kazanabiliriz.
Omuz, omuza, bir birinden güç alarak, bir birine güç vererek. Ve anam, bu savaşı ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız, kazanacağız. Kazanacağız ki çiçekli, mutlu günleri hep beraber görelim, senin torunların görsün ve torunlarının çocukları görsün.
Biz karşımızdakiler gibi bir avuç değiliz. Biz halkız. Bak sana bizden olanları iyiyi, güzeli, haklarını isteyenleri sayayım. Ben varım, babam var, sen varsın, kardeşlerim var, ablam bacım var, sonra köydeki dayılarım, şehirdeki amcalarım ve onların akrabaları, komşuları var, onların arkadaşları, onların oğulları, kızları, benim okul arkadaşlarım, onların arkadaşları, onların akrabaları, amcaları, dayıları var ve yine onların… saymakla bitiremeyeceğim kadarız biz.
Gördün mü ak saçlı boncuk gözlü anacığım saymakla bitiremiyorum. Yeter ki omuz verelim birbirimize. Yeter ki destek olalım ortak mücadelemizde.
Gelecek görüşte bana özgürlüğü, özgürlüğün tohumlarını getir. Ve demir parmaklıklara bütün bu yazdıklarımı düşünerek gözyaşlarını, mahzun bakışlarını bırakmadan git. Boynun bükük olmasın. Giderken gözün arkada kalmasın. Arkana bakma. Dışarıda da hep öyle ol.
Sana ve soranlara devrimci selamlar.
Anne. Benim anlatmak istediklerimin hemen, hemen hepsi bu mektupta var. Bu da cezaevindeki tüm devrimcilerin düşüncelerinin, yaşamlarının ve mücadelelerinin aynı olduğunu gösterir.
Bu yazdıklarımın yanı sıra sağlığınıza da dikkat edin ki yaşamın zorluklarına göğüs gerebilesiniz.
Size, akrabalara ve tüm arkadaşlara devrimci selamlar. Ellerinizden öperim.
Erdal
Erdal Eren Mezarı Nerede?
Erdal Eren hakkında araştırılan konulardan bir tanesi de mezarı nerede konusudur. 1980 darbesinden sonra 13 Aralık günü henüz 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in mezarı, Ankara Karşıyaka Mezarlığı’ndadır.
Erdal Eren Teoman’ın Akrabası mı?
Şarkıcı Teoman, katıldığı bir programda Erdal Eren’in akrabası olduğunu ifade etmiştir. Haber sitelerinde yer alan bilgilere göre Teoman, Zekeriya Önge’nin de akrabasıdır.
2021 yılının Eylül ayında Harbiye Açık Hava Konseri sırasında Teoman, Erdal Eren ile ilgili “Erdal Eren bence kahraman değil kurban” ifadelerinin geçtiği konuşmasının ardından 2006 yılında dinleyicilerine sunduğu “İki Çocuk” isimli şarkısını seslendirmiştir.
Doğu Perinçek, bir röportajında Erdal Eren’le olan anısından bahsetmiştir.
Erdal Eren’i Konu Edinen Dizi ve Filmler
- Hatırla Sevgili adlı dizinin 6 Haziran 2008 tarihinde yayımlanan finalinde, Erdal Eren’in idamı konu edinmiştir.
- Oğlunuz Erdal isimli belgesel filminde, Erdal Eren’in hayatı ve 12 Eylül darbesi sonrası olan şiddet olaylarını konu edinmiştir.
- Zincirbozan 2007 yapımı sinema filminde, Erdal Eren’in idam sahnesi canlandırılmıştır.
Erdal Eren’e İthaf Edilen Şarkılar
- Sezen Aksu – Son Bakış (Söz: Aysel Gürel, Beste: Onno Tunç)
- Ahmet Kaya – Yaşamadın sen
- Edip Akbayram – Metris’in Önü
- Teoman – On Yedi
- Teoman – İki Çocuk
- Saiyan (Necati Güney Erkurt) – Suç
- Mor ve Ötesi – Darbe
- Ümmü şen – Nenni
- Grup Yorum, Selda Bağcan, Edip Akbayram – Büyü
- Ali Asker – Şu Metris’in Önü
- Gına – Kırmızı Halı
- Ali Ekber Eren – Ankara Adı Kara
Bu biyografide Erdal Eren hakkında sahip olduğumuz bilgilere yer verdik. Bilgilerde herhangi bir yanlışlık tespit ettiyseniz hemen aşağıdaki yorum alanını kullanarak bu yanlışlığı düzeltmemize yardımcı olabilirsiniz.